AKLALE

sıradan,ama özel

14 Ekim 2009 Çarşamba

Gelin

Üzeri boncuk ve pul işlemeli kırmızı yüz örtüsü indirilirken baba evinden çıkmak üzere olan gelinin yüzüne,bundan önceki tüm hayatının üstüne bir örtü çekmek mi, yoksa bundan sonraki hayatında bazı şeyleri görmesin diye mi bu yapılır yüreği nemli, gözü kabarık geline...Her ne kadar sevdiği, istediği bir delikanlıya da gitse dudakları titrek, elleri terli, yüzü deruni bir boşluktadır gelinin..O güne kadar ağladığı tüm sebeplerden farklıdır artık bugünkü ağlaması..Bir milad, bir köprü, bir atlayış, atlarken yükseliş veya yere düşüş..Düğün gününü nasıl adlandırırsa adlandırsın, her Türk gelini ağlar düğününde. Hepsininde gözyaşları aynı renktir, kokusu aynı, tadı aynı..Annenin yanağına konan bir öpücük, babanın boynuna sımsıkı sarılmak beni bırakma dercesine..Etraftan sesler yükselir "ağlama makyajın akıyor"..makyaj mı, o da ne? Hangi boya gelinin o anki ruh halini örtebilir ki..
Hem ağlar hem gider ülkemde gelinler. Uzunca bir süre gözü yaşlı biri gördüğünde o gün aklına gelir, derinden sızlar burnunun direği..
Yüreğinde yeni bir hayatın sevinci, ruhunda yağmur yüklü bulutlar ve yüzünde boncuk ve pul işlemeli örtüsüyle el sallar gelin, çıktığı eve elveda, önündeki engin ve cazibeli denize,evliliğine "merhaba" dercesine...

0 Yorum:

Yorum Gönder

Kaydol: Kayıt Yorumları [Atom]

<< Ana Sayfa