AKLALE

sıradan,ama özel

30 Nisan 2009 Perşembe

Sızıntı


Şakaklarımda kümeleşen ak saçlarımın şavkının yüzüme vurduğunu hissettim dün gece.Kişinin bazı şeyleri farketmesi için beyninde bir lamba yanar olgusuna inat, benim lmba beynimin dışında, yüzümde yanıyor diye düşünüyorum. Kararmış kalplerin karası vururken sahibinin yüzüne, ak saçların aydınlığının vurması çok ta garip olmasa gerek. Saçlarla beraber kalpler de ağarır mı acaba? Saçın karası makbulken, kalbin karasını hep öteledik ne hikmetse..Ağarmış saçları karartmak için türlü yöntemlere başvururken, aynı yöntemler kalp içinde geçerli olabilir mi..

Gecenin 2 sinde antrenin loş ışığı vururken aynadaki yüzüme,ve arkasından suyun serinliği, ve düşüncelerimin derinliği yetim kalmış hayallerime bir lahza olsun dokunabilecek mi..

Ağaran her ne varsa karartır mı acaba yetim kalmış hayaller...

Aynı hayalleri de aydınlatacak mı ağarmış saçların ışıltısı..

29 Nisan 2009 Çarşamba

Nefis Büyüdükçe Ruh Küçülür


Allahın rasulü bile "Allahım beni nefsimle başbaşa bırakma"diye dua ederken,bizim bu gerçeği günlük vird haline getirip bunu da hayatımıza tam manasıyla uygulamamız lazım..
Akşamki dersimizde "nefis"konusunu işledi hocamız..Bol bol not aldım ve kendimi hesaba çektim uzunca bir süre..Bir çok şeyi şeklen yaptığımın farkına vardım.Namazımın içini tam anlamıyla doldurmadıkça,tesettürü ruha uygulamadıkça daha çok şeytanı nefsi suçlar dururum ben...Yaşantımın Hz. Fatıma'ya komşu olma arzumla uyuşmadığının farkındayım uzunca bir süredir..Ya bu arzumdan vazgeçeceğim, ya da yaşantıma çeki düzen vermem lazım..Arzum idealim olduğuna göre,bu hayat böyle gitmemeli,nefsani isteklerin kurbanı olma durumunu en aza indirmeli,hatta sıfırlamalıyım..Çünkü yaşadığım her iyilik Rab'den, fenalıklar ise nefsimden geliyor..

19 Nisan 2009 Pazar

Yetememek


Çağımızın hastalıklarından biri midir acaba yetememek?Hani sayarlar ya bazen stres,mutsuzluk,ümitsizlik,gayesizlik çağımızın hastalığı diye..Bunlara ben ilave olarak yetememe,yeterli olamama şıkkını da koyuyorum.Her gün kendimi geliştirmek için çaba sarfetsemde an geliyor çocuklara karşı, hayata karşı, bazende kendime karşı yeterli olamadığımı düşünüyorum..Bu durum bende bazen ümitsizlik oluşturuyor, bazende tam tersine bir tevekkül hali.."Müslüman korku ve ümit arasında olmalıdır" şiarını bilen biri olarak,hayata karşı, hayatın bana sunduklarına karşı veya benim hayata sunduklarıma karşı ümitsizliklerim hat safhada bu aralar..Gerçekten ne kendime ne de çocuklara yetebiliyorum..Bu sadece bana has bir duygu mu, onuda bilmiyorum..

16 Nisan 2009 Perşembe

Hüzün Anaçtır


"Hüzün anaçtır" demiştim bir arkadaşıma..Bloğumu kurduğumda her gün birşeyler eklerim hevesim vardı.Galiba hüzünlü dönemimde değilim ki,üretim sekteye uğradı.

Aynı mevsimler gibi ruhumunda mevsimleri olduğuna inanıyorum.İçe dönük,kapalı bir kıştan sonra bu sayfayı oluşturmaya karar vermem biraz ters zaman oldu galiba..Ama olsun,yeni alınmış her karar kararsız geçen günlerin son gününde alınır.

12 Nisan 2009 Pazar

merhaba.

Ömrümün geri kalan günlerinin geçen günlerden daha güzel olması temenni ve duasıyla